22 Kasım 2011 Salı

J'adore Chocolatier & Cafe

İstiklalin karmaşasından kurtulmuş sokağın sonundaki Panigia kilisesinin girişine sığınmış, sıcak bir cafe:




Kapıda bizi bu şirin sandalyeleri ile bir garson karşılıyor, içeri buyur ediliyoruz...




İçeri girerken vitrinde duran çeşit çeşit pastalara, birbirinden lezzetli görünen çikolatalara kendimizi kaptırmışız...


Çikolata kokuları içerisinde ufak merdivenleri çıkıp üst katta oturuyoruz. Tavan biraz alçak ama o da son derece sıcak bir hava katmış ortama. Her masada tazecik çiçekler, mis gibi kokuyorlar. İçeri girdiğiniz andan itibaren çalan Fransızca müzikler kendinizi Fransa’da küçük ve sevimli bir cafe’deymiş gibi hissetmenizi sağlıyor. Naneli,limonlu su ve çikolata drajeleriyle hemen ilgilenmeye başlıyorlar.


Menüleri harika, çikolata ile istediğiniz her şeye sahipler... Sıcak çikolatasını içtikten sonra başka bir yerde veya hazır sıcak çikolatalara el sürmeyeceğinizin garantisini veriyoruz. O kadar çok çeşidi varki hangisini içsek bilemedik ve sonunda klasik olanda karar kıldık.


Cam kasede gelen, elma, çilek ve muzun J’adore yapımı çikolata sos ve hafif çilek şurubuyla, bambaşka bir meyve salatası sadece buraya özgü. Bildiğimiz sınırlardan çıkmak için güzel bir seçenek...

11 Kasım 2011 Cuma

Konak Cafe-Galata

Bu haftaki rotamız Galata'daki Konak Cafe.
Mekana doğru ilerlerken sokağın başında bizi karşılayan bu ufak pastane, Konak Cafe’nin leziz pastalarını evimize taşımamıza olanak sağlıyor...


Pastane’nin olduğu apartmanın girişi, Konak Cafe’nin  size hissetireceği güzelliklerin başlangıcı adeta. İçeri adım attığınız andan itibaren atmosfer sizi yukarılara çekiyor...




Sağ tarafınızda bulunan dev ayna ve sol tarafta duvara asılı basında çıkmış haberler eşliğinde ilerliyoruz.


Teras 3. katta bulunduğundan asansör mü merdiven mi sorusu aklınıza gelebilir... Merdiveni tercih etmenizi öneririz çünkü her adımda bir eskitme, bir antik tarz ilgilinizi çekecektir...




Mekanın bulunduğu daireye girdiğinizde solda bulunan şömineli, gramafonlu ve büyük avizeli tıpkı kışlık dağ evindeymişsin hissi yaratan bölüm Selin hanımın tercihi oldu...


Sağ taraftaki bölüm ise denizci ruhu ile döşenmiş mobilya ve tablolarla benim tercihim...

Sizi eskilere götürecek bir mekan olduğunu belirmiştik değil mi, bir birinden değerli plaklarla karşımızdalar bu köşede...

2 Kasım 2011 Çarşamba

11/11/11 'de ilk paylaşımımız sizlerle!

İstanbul'da gezilmedik mekan, tadılmadık lezzet kalmayacak.

" Bu hafta sonu nereye gitsek? Nerede takılsak? "

Sen düşünme biz gittik gur'dük, sayfamızı ziyaret et yeter...

*In Trust We Eat*