27 Aralık 2013 Cuma

Çırağan Palace Kempinski / Tuğra Restaurant & Lounge

Osmanlı İmparatorluğundan günümüze uzanan zengin kültürel miras, yemek kültürü ile de dünya çapında üst sıralarda olmamıza olanak tanımıştır. 
Tuğra Restaurant da bu lezzet imparatorluğunun bir mirasçısı olarak karşımıza çıkmakta.
  İstanbul'un, Osmanlı - Türk yemeklerini büyük bir titizlikle konuklarına sunan baş restaurantlarından biridir. 
Bu özelliğini Osmanlı padişahlarının imzası olan "tuğra" ile simgeleştirmiş ve adını da buradan almıştır.

15 Aralık 2013 Pazar

7GR Art Cafe




Yeni yıl gelirken sizlere 2014'te tatmanız gereken iki özel içeceğiyle 7Gr Art Cafe'yi tanıtıyoruz... 

Burası Beyoğlu civarında yeni açılmış bir kahve dükkanı. 

Biz daha çok "arkadaşın evi" olarak tanımladık 7Gr Art Cafe'yi! 

Sadece kahveleriyle değil yaptıkları sanatsal işlerle de gönlünüzü fethedecekler...




Mekan sahibi, yani ev sahibi arkadaşımız genç bir çift. Onlar hepimizin hayalinde olan minik bir kafe açma arzusunu gerçeğe geçirmiş şanslı kişilerden...



Menüyü aldık şöyle bir elimize, mekanın adında Art (sanat) olduğundan mıdır kendileri yaratıcı olduğundan mıdır bilinmez çok hoş bir menü ile karşı karşıyayız...

12 Kasım 2013 Salı

Çırağan Palace Kempinski / Laledan Restaurant






Bir oteli özgün kılan faktörün, lokasyon gibi kendine has özelliklerinin yanı sıra, elbette kusursuz misafir hizmeti ile birlikte yiyecek ve içeceğinin olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden bu yazımızda tercihimiz;

Çırağan Palace Kempinski, Laledan Restaurant





Kempinski grubunun en önemli otellerinden biri olan Çırağan Palace Kempinski İstanbul, Kempinski’nin, “restorancı” kimliği ile kurulduğu yıl olan 1897’deki köklerine dönüş anlamına da gelen “yiyecek ve içecek güdümlü bir şirket olarak daha iyi tanınma” hedefi sonucunda bizleri bir akşam yemeğinde ağırladı.
Laledan Restaurant her gün, günün her saati hizmet alabileceğiniz ve herkese hitap eden geniş yelpazeli bir menüye sahip.

26 Ekim 2013 Cumartesi

Mira Balık




Bu yazımızda; İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarasına sahip Arnavutköy’de Boğaz Köprüsü ve Kuleli’nin ışıkları ile aydınlanan beyazın hakim olduğu keyifli bir bahçe içinde hizmet veren Mira Balık’tan bahsedeceğiz sizlere.
Her lezzetin bir hikayesi olduğu gibi her mekanın da bir hikayesi vardır... Öncelikle kimler neden böyle bir mekan yaratmış ve müşterilerine ne vaat ediyor bunlardan konuşalım.


Mira, okyanusta yunuslara eşlik eden yıldız demek, ayrıca aile ve topluluk kuvveti anlamına da gelmekte...

Özden kardeşler Kurtuluş’ta, Rum, Ermeni ve Türklerin bir arada yaşadığı bir mahallede büyümüş. Kalabalık sofraların kurulduğu ve lezzetli yemeklerin yenildiği bu keyifli anılarını Mira Balık’ta yaşatmaya çalışmışlar.


Butik bir aile işletmesidir Mira Balık. 3 kardeşin yıllar sonra kendi işlerini güçlerini bir kenara bırakıp, yıllarca edindikleri tecrübeyi ve denedikleri lezzetleri dostlarıyla paylaşabilecekleri ve yapmaktan zevk alacakları bir iş yaratmışlar kendilerine. 

30 Nisan 2013 Salı

Marko Paşa Şark Sofrası


Uzunca bir zamandan sonra tekrar sizlere yeni lezzetleri keşfetmediğiniz mekanları sunuyoruz.
Dileğimiz odur ki geçen zaman aralığında bizleri unutmamış aksine merakla yeni yazılarımızı beklemişsinizdir.


Bu yeni yazıda sizlere İstiklal'in karmaşasında, otantik yemekleri ve retro muziği ile eşlik edecek Marko Paşa Şark Sofrası ya da diğer ismiyle Marko Paşa Konağını tanıtıyoruz.


Mekanın girişinde bizi karşılayan, mantı açan Düriye teyzemiz ve birbirinden lezzetli gözüken soğuk mezeler oluyor.






Üst kata çıkıyoruz merdivenlerden duyulmaya başlıyor türk halk müziği yavaştan...

Mekanın boş olması açıkcası bizi şaşırtıyor, sonrasında cam kenarına geçiyoruz. Bir yandan istiklalin karmaşasını uzaktan gözlemliyoruz öbür taraftan mekandaki yoğun dekorasyonda geçmişe dönüyoruz. Eski araç gereçlerle süslenmiş bir mekan. Bir de çokca turşu kavanozları var, aman dikkat buradan uyaralım; o kadar güzel gözüküyor olmalarına aldanmayın onlar dekorasyon eşyası sakın açıp yemeyin içinde kimyasal sıvı varmış!