Hıdiv Kasrı - Lezzet Elçisi <script async='async' crossorigin='anonymous' src='https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-1500064663966349'></script>

Hıdiv Kasrı

Paylaş


Bu yazıda sizlere; Hıdiv Kasrı’nın tarihçesinden ve enfes açık büfe kahvaltısından bahsetmek istiyorum. Her biri künyeli ve soy kütüğüne sahip ağaçlarla kaplı geniş bir koruluğun ortasındaki Hıdiv Kasrı tam anlamıyla bir saray yavrusu.


Hıdivlik makamı, Osmanlı İmparatorluğu’nun Mısır valilerine verdiği ünvandır. Osmanlı’nın Mısır valilerinden olan genç yaştaki “Hıdiv Abbas Hilmi Paşa”‘nın,19. yüzyılın sonlarında, Mısır’daki İngiliz nüfuzunu kırabilmek ve Osmanlı Devleti’nden destek sağlayabilmek için uzun süreli İstanbul’da kalması gerekti. Bunun üzerine, 1903 yılında günümüzde kasrın bulunduğu yerde bulunan iki ahşap yalı satın aldı. Abbas Hilmi Paşa bir süre sonra yalılarının arkasındaki ağaçlık yamaçları ve üst düzlüğü kapsayan 270 dönümlük bahçeyi de aldı. Ahşap yalıları yıktıran Abbas Hilmi Paşa, 1907 yılında, 1000 m2 alan üzerine, İtalyan Mimar Delfo Seminati’ye, o devrin mimari modasına uygun olarak Art Nouveau tarzında görkemli bir kasır ve üzerine İstanbul Boğazı’nı gören kule inşa ettirdi.




Mısır’ı işgal eden İngilizler, ülkeye krallık sistemini getirerek, Abbas Hilmi Paşa’nın Hıdivlik ünvanını elinden aldı. Abbas Hilmi Paşa, tahttan düşürülmesi üzerine İsviçre’ye yerleşerek (ya da sürgüne gönderilerek) burada yaşamını sürdürdü ve rahmetli oldu.


Hıdiv Kasrı'nın işletmeciliği, 1996 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kuruluşu olan Beltur'a geçmiş. Şu anda lokanta ve sosyal tesis olarak kullanılmakta.

Kasrın bir yüzündeki İstanbul'un en büyük gül bahçelerinden olan dış mekanı ve tarihi iç mekanında ayrıca düğün vs. gibi organizasyonlar da düzenlenmekte. Arkasındaki koruluk ve dik yürüyüş yolu ise spor ve yürüyüş yapanlarca değerlendiriliyor.


70 çeşitten oluşan açık büfe kahvaltısı fazlasıyla tatmin ediciydi. Boşalan tüm tabakları yenileriyle dolduran güler yüzlü garsonları her yerdeydi. Kahvaltıya dair söyleyebileceklerim; kaliteli malzeme ve bol çeşit kullandıkları.


Açık büfede diğer misafirleri rahatsız etmemek açısından fotoğraf çekmedik sadece kendi tabaklarımızı çektik ancak pestilinden tutun ananasına kadar her şey mevcuttu.





Kahvaltıdan sonra Türk Kahvesi içmek isterseniz ekstra ücretle bunu yapabilirsiniz. Ekstra ücret olmasının sebebi taleplere yetişebilmek olsa gerek, bu tarz yerlerde hep böyledir zaten. Beltur belediye işletmesi olduğu için fiyatları makul.

Hıdiv Kasrı’na gelmişiz ve mükellef bir kahvaltı ediyoruz, çeşit desen ne ararsan var. Harika bir pazar kahvaltısı geçiriyoruz, masamızdan kalkıp etrafı dolaşmadan olmaz. Bakalım objektifimize neler takılmış:



Giriş noktasından Mermer salona bir kaç basamakla inilir. Sağ taraftaki duvarda, tavana kadar uzana anıtsal bir çeşme yer almaktadır. Mozaiklerle süslü bu çeşmenin zemine yakın kısmı, mermer bir tekneyle süslenmiştir. Tekneye, Art Nouveau stilinin sevdiği figürlerden, bir kurbağa, su akıtır.


Binanın ortasındaki havuzlu salondan sola gidildiği zaman Saray'ın yemek salonuna geçilmektedir. Yine bu salon daire biçimindeki şömineli salona da ara bir kapıyla geçit verir. Böylece bütün salonlar arasında, ortadaki bu havuzlu mekan, etrafını çevreleyen giriş-çıkış kapıları ile bir trafik noktası görevini yapmaktadır. Bunu sadece giriş holü keser.


Ana giriş kapısı arkasındaki boşlukta yer alan masif merdivenlerden birinci kata çıkıldığı zaman, orta mekan, daire biçimindedir. Tam ortasındaki boşluktan, aşağıdaki havuz ve yukarıdaki vitray seyredilir.





Kasrın binası şato biçimindedir. Kapısının üzerinde Ay yıldızlı Hıdiv Tacı Bayrağı arma haline getirilip yerleştirilmiştir. Dış kapı girişi tamamen altın yaldız çiçek figürleriyle işlenmiştir.



Yaldızlı işlemeleri çok ihtişamlı.

Kahvaltıdan sonra Kasrı terk etmeden önce koruda yürüyüş yolunda etrafı gezinmeden, yediklerimizi hazmetmeden evlere dönmek olmaz.

Buyrun koruyu gezelim;





Buraya neden gelinir derseniz de;

Hıdiv Kasrı'na pazar kahvaltısı yapmaya, korusunda yürüyüş yapıp temiz hava almaya ve buradaki tarihi yaşamak için gidilir.

Adres: Çubuklu Korusu Çubuklu Yolu No:32 Beykoz 
 Tel : 0216 413 92 53

http://www.hidivkasri.com/tarihcesi/


Bize destek olmak istersen yapman gerekenleri Destek Ol sayfasında bulabilirsin. 


Sosyal medyada takip etmek istersen:



4 yorum:

  1. Fotoğraflar harika. En kısa zamanda bu güzel tarihi yeri görmeye gideceğim. Pazar günü gidip kahvaltısını da denemek ve doğayla baş başa yürüyüş yapmak istiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederiz. Faydamız dokunduysa sizlere ne mutlu bizim için :)

      Sil
  2. Okurken bir yandan da toparlanıp gitmek geldi içimden :)
    Herşey için teşekkürler; güzel bir geziyazısı olmuş, fotoğraflar da çok çok güzel... keşke kanlıca'da veya yakınlarında biryerde otursaydım, hergün yürür, doğayla içiçe olurdum...
    neyse, sağlık olsun... arada bir uğrayıp özlem gidermekle yetineceğim artık...
    selamlar,

    gokyuzundeziyafet@gmail.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hislerinizi ve düşüncelerinizi bizlerle paylaştığınız için biz teşekkür ederiz. :)
      Sevgilerimizle...

      Sil

Pages